ScreenShot041Çoğu erkeğin seks ile arasındaki mesafe, kadının iradesi kadardır. İstisnalar olsa da, genel resim bu. Kadının zekasının farkında olmadan, onu zekasıyla etkilemeye çalışır zavallı erkek. Olacakları kendisi belirliyor gibi görünse de, aslında erkek bu oyunda ancak bir piyondur.

İnsan zihnindeki düşünceleri, bilgisayarda çalışan programlara benzetirsek, erkeğin beyni, görüntüdeki gibi bişey olurdu sanırım. Yani ekranda farklı programlar çalışıyor gibi görünse de, aslında arka tarafta sürekli olarak çalışan ve kapasitenin büyük bir bölümünü kullanan sex.exe isimli bir program vardır erkekte. Erkek, ne yazık ki, kapasitenin kalan kısmıyla diğer işleri yürütmeye çalışır:)  Sanki bilgisayarı ele geçirmiş bir virüs gibi, bu program hiç kapanmaz.  Ara sıra kapatmaya çalışsa da erkek, program kendiliğinden tekrar çalışır.

Kadın genellikle bu programı istediği zaman açıp, istediği zaman kapatabilme becerisine sahiptir. Ancak erkekte bu program ancak orgazm olduğunda, sistem ‘restart’ olana kadar, geçici bir süreliğine kapanır. Erkeğin orgazm sonrası davranışındaki değişim de bu yüzdendir. CPU’nun çoğunu kullanan sex.exe kapandığında erkeğin işlemcisinde geçici olarak bir boşluk oluşur. İşte o sırada erkeğin aklına binlerce şey gelmesi gayet doğal:) Merak etmeyin bir süre sonra program tekrar devreye girer ve CPU kullanımı oranı giderek artarak bi süre sonra eski haline gelir.

Eğer kadın, erkeğin gerçek halini, gerçek duygularını görmek istiyorsa, erkeğin bu zaman aralığındaki davranışına bakabilir. Eğer erkek, o sırada kadına samimi bir şefkatle yaklaşıyorsa, demek ki gerçekten duygu besliyordur.

Ancak, iş bu noktaya varmadan erkeği tanımak istiyorsa kadın, erkeğin bu programı kendi iradesiyle açıp kapatabilme kabiliyetine bakmalı. Peki kadın bunu nasıl yapar? Eğer fırsatı olduğu halde veya istese elde edebileceği halde, seksten kendi iradesiyle vazgeçebiliyorsa erkek, kadına sadece şefkat göstermekle yetinebiliyorsa, o erkek iradesine hakim ve kadına gerçek duygu besleyen erkektir. Akıllı kadın, erkeğin, şefkati şehvete ne kadar tercih edebildiğine bakmalı. Tabii akıllıysa.. Diğerleri değil..

Erkek de olsa, kadın da olsa, insan benliğinin üzerinde tahakküm kuran her şey özgür iradenin prangasıdır bana göre. Bu güdüler her insanda var, bunları da doyurmalı zaman zaman insan… Ancak, ben, alt bilinci kontrol altında tuttukça hayvandan insana dönüştüğümüzü düşünüyorum. Kendisini özgür sanan çoğu insanın,  aslında güdülerinin esaretinde yaşadığını fark etmemesi ne kadar acıklı!

İnsanın gerçekten insan olması; id ve süperego arasında benliğine yer açabilmesine, nefis ve vicdan arasında denge kurabilmesine, güdülerinden çok duygularına ve benliğine yer verebilmesine bağlı.

Çünkü, yönetemediği arzu, insanı yönetir.

Gökhan