X

İmtihan (3): Allah imtihan için bizim rızamızı neden almadı?

 

Çoğu insanın aklına gelen sorulardan biri de Allah’ın imtihan için bize sorup sormadığı. Genelde bu düşünce imtihanın ağırlığından ya da cehennem endişesinden kaynaklanıyor. Bir diğer sebebi de inkarcıların Allah’ın adaletsizliğinden hareketle Allah’ın varlığını sorgulamaları.

Bu sorunun iki yönü var. Bazen birbirine karıştırılıyor. Birincisi Allah bize sormadan bizi neden yarattı?, ikincisi ise Allah bize sormadan neden bizi imtihan ediyor?. Bence ikisi birbirinden ayrı hususlar. O nedenle ayrı incelemek gerek. Birinci soruya daha önce cevap vermiştim. (Bkz. ilgili yazı)

Önceki Yazı: Allah ne yapacağımızı biliyorsa imtihana ne gerek var?

Allah imtihan için bizim rızamızı almadan neden bizi imtihan ediyor? İmtihan olmayı biz mi istedik?

Sorulan sorulardan biri de bizim rızamızı almadan Allah’ın bizi imtihan etmesinin haksızlık olduğu yönünde. Acaba durum böyle mi?

Aşağdaki ayette Allah imtihana rıza verdiğimizle ilgili bize bir işaret sunuyor:

“Hani Rabbin (ezelde) Âdemoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da, “Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)” demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.” A’raf, 172

Ayette açıkça Allah’a demiş oluyoruz ki, “bizi dünyaya gönderip bir hayat verip imtihan edeceğini yani senin Rabbimiz olduğunu kabul ediyoruz, daha sonra haberimiz yoktu demeyeceğiz” Bu şekilde, hayatı da kendimize şahit tutmuş oluyoruz.

İnsanların bedenleri yaratılmadan önce tüm insanların ruhlarının yaratıldığı bir durumda Allah bize bu soruyu sorararak bizden şahitlik alıyor. Belki şu akla gelebilir ‘ben şu anki aklımla böyle sıkıntıların olduğu bir imtihanı kabul etmezdim, o zaman neden etmiş olayım ki‘.. Bunu belki diyoruz ama bazı şeyleri göz ardı ediyoruz.

Örnek bir anlatımla o anki durumumuzu izah edecek olursak, bize dünya gibi türlü güzelliklerin olduğu, kendi irademizle eylemler gerçekleştirebildiğimiz, zevk ve hazların olduğu, aile kurabildiğimiz, icatlar yapabildiğimiz vb. bir çok imkanın bulunduğu bir hayat bahşediliyor ve sadece deniliyor ki şunlardan uzak duracaksın ve sonunda sonsuz güzelliklerin olduğu bir cennete gideceksin kabul mü?

Hepimiz ne deriz, burada bir değerimiz olmadan durmak yerine dünyada halife olarak yaşarım Allah’ın istemediği şeyleri de yapmayıveririm ne olacak ki deriz.

Hem ahiret hayatına kıyasla, dünya hayatı bir saniye kadar bile değil. Yani biri sana diyor ki, bir saniyeliğine kör olacaksın ya da topal olacaksın ya da fakir olacaksın ya da başka türlü sıkıntılar çekeceksin ama sabredersen sonsuza kadar güzellikler içinde yaşayacaksın.

Bu durumda çok küçük, hatta nokta kadar bir eforla sonsuz güzellik kazanıyoruz. O zaman hangimiz hayır kalsın der. Ama şu an bu imtihan gereği unutturulduğu için bu şahitliği hatırlamamız gayet normal.

İmtihanın teklif edilmesi:

Ayrıca Allah Kur’an’da şöyle diyor:

Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.” Ahzab, 72

Buradaki emanetten kastedilen kulluk vazifesidir. Yani kulluk demek, kulun Allah ile ilişkisidir. Bu ağır bir sorumluluk olduğundan sadece insan bunu kabul edebilmiştir. Lakin burada vurgulanan diğer bir husus, insanın bu imtihan sahasına çıkarken kendine hakim olacağını sanmasına rağmen, haddini aşmış olması, gerekenleri yerine getirmekte genellikle başarısız olmasıdır.

Özgür irade o kadar muhteşem bir özellik ki, buna sahip olup kendi kararlarını verebilmek adeta kendi hükümdarlığını ilan etmek demektir.

Buna sahip olmak için gönüllü olan insan, iş emir ve yasaklara uyup imtihan olmaya gelince yeterince iyi peformans gösteremeyip nefsine yenik düşebilmektedir.

Burada önemli olan, aslında Allah’ın, insanın bunu kabul ederek bu işe giriştiğini bize göstermesidir. 

 

 

İmtihan dizisindeki tüm yazılar için tıkla

 

Gökhan

Copyright secured by Digiprove © 2016All Rights Reserved
Original content here is published under these license terms:
License Type: Read Only
Abstract: You may read the original content in the context in which it is published (at this web address). No other copying or use is permitted without written agreement from the author.
İmtihan Dizisinin Önceki ve Sonraki Yazıları<< İmtihan (2): Allah ne yapacağımızı biliyorsa imtihana ne gerek var?İmtihan (4) : İnsan gibi aciz bir varlık için imtihan zor değil mi? >>
Kategoriler: İmtihan