Günlük hayatta birçok insan, özellikle birçok kadın, kadının dindeki yeri ile ilgili meseleler nedeniyle dinden uzaklaşıyor.
Aklına yatmayan hususlar, hatalı Kur’an çevirileri, uydurulmuş hadisler ve birçok hurafe nedeniyle islamın kadını ikinci plana iten bir din olduğuna kanaatine varılabiliyor. Daha da kötüsü, bu gibi nedenlerle dinden tamamen çıkan insanlar mevcut.
Bu yeni yazı dizisinde, en çok merak edilen soruları 10 başlık altında toplayıp, bunları incelemeye çalışacağım inşallah.
Meseleleri her zaman önem sırasına göre ele almak gerektiğine inanırım. Bu sitedeki yazılarımı da bu sıraya uygun olacak şekilde yazmaya gayret ediyorum. (Bkz. İnanç Piramidi) Ancak bu konuyu, imana olan etkisi nedeniye biraz daha öne almak istedim.
Her zaman olduğu gibi konuyu ele alırken bu alanda en çok merak edilen ve tartışılan soruları sorarak işe başlamak istiyorum.
Sorular
1. Erkek kendisine itaat etmiyor diye eşini dövebilir mi?
2. Kadının şahitliği erkeğe göre daha mı kıymetsiz?
3. Kadın miras konusunda haksızlığa mı uğratılıyor?
4. Kadın erkeğin leğen kemiğinden mi yaratıldı?
5. Erkek kadını cariye olarak kullanabilir mi? Kur’an’da cariyelik nasıl ele alınıyor?
6. Kadının boşanma konusundaki hakları erkeğe göre daha mı az?
7. Kadının örtünmesi Kur’an’da nasıl geçiyor? Kadın erkekler kendini tutamadığı için mi örtünmek zorunda?
8. Cennette huriler sadece erkekler için (cinsel ilişkiye girebilecekleri) bir hediye olarak mı sunuluyor?
9. İslamda erkek çok eşli olabilir mi? Kadın neden olamıyor?
10. İslamda kadın ikinci planda mı? İslam erkek egemen bir din mi?
Kadın meselesinde elbette daha çok sorulabilir ancak ben yukarıdaki en temel soruları ele almayı uygun gördüm. Siz de yorumlarınızla bunların dışında kalan, merak ettiğiniz diğer konuları gündeme getirebilirsiniz.
Zaman buldukça buradaki sorulara sırasıyla cevap verebilmek ümidiyle.
Bu diziden evvel Kur’an’ın Gerçekten Yaratıcı tarafından gönderildiğini nasıl anlarız? başkıklı seriyi tamamlama niyetim var. Bunu da ayrıca belirtmek isterim.
Görüşmek üzere,
Gökhan
| Original content here is published under these license terms: | ||
| License Type: | Read Only | |
| Abstract: | You may read the original content in the context in which it is published (at this web address). No other copying or use is permitted without written agreement from the author. | |
Yorumlar (5)
Öncelikle Selamun Aleyküm kardeşim.
yazılarınızı çok beğenerek takip ediyorum. Allah razı olsun.
"Bu diziden evvel Kur’an’ın Gerçekten Yaratıcı tarafından gönderildiğini nasıl anlarız? başkıklı seriyi tamamlama niyetim var."
bu sözünüze istinaden içinden çıkamadığım bir soruyu size sorarak yardımınızı istemeye karar verdim.
bir süre öncesine kadar islama dönmeye ikna olmaya başlayan bir ateist arkadaşım bana artık "asla" yaratılışa inanmadığını, artık bir takım (uzaylı vs.)üstün varlıklar tarafından dünyanın yaratıldığına inandığını söyledi.
ben araştırdığım kaynaklarda ona verebilecek, bu soruyla alakalı tatmin edici hiçbir cevaba rastlamadım. aklıma bir şeyler geliyor fakat konuştuktan sonra anladım ki arkadaşımı bu delillerle ikna edebilmem mümkün değil. panspermia diye bir görüşün ve bunun uzantılarının etkisi altında.
Yalnız araştırırken çok dikkatimi çekti de bu görüş yüzünden kafası karışan pek çok müslüman da var. buna benzer bazı şeyleri okudukça benim bu zavallı kafam da karışmaya başladı. Allah beni affetsin. hepimizin de yardımcısı olsun.
benim bilgim ne yazık ki bu konuyu aydınlığa kavuşturmaya yetmez. Sizi okuduğum kadarıyla benden fersah fersah akıllısınız. yardımınıza talibim vesselam. sesimi duyar yardımcı olursanız çok sevaba girersiniz.
Allaha emanet olalım. Sevgiler güzel kardeşim.
Ayrıca şunu eklemeyi de unutmayayım. kabenin koordinatları, dna daki muhteşemlik, evrendeki hassas ayar ve kur'anın muhteşemliği onları da büyülemiş.
bunca şeyi kabul etmemek neredeyse imkansız. bu sebeple bu türden cevabı diğer tezlere nazaran daha karışık görüşlerle ortaya çıkıyorlar. çünkü bunun ispatlanması biraz daha güç ya da bana öyle geldi.
adamlar kuranda mucize bir belagat olduğunu kabul ediyorlar ve diyorlar ki " işte kuranı da bu üstün ırklar, varlıklar yazıp gönderdi. o koordinatları da bunlar ayarladı. bu evren bir hologramdan ibaret. nasıl ki bilgisayar oyunlarının içine koca koca evrenleri sığdırabiliyorlarsa, bu evreni de bir yazılım şeklinde düzenlemiş olabilirler " vs. vs
bunca şeye benim gibi bir cahilin cevap yetiştirmesi, bulması şuan için mümkün değil.
Rabbim ilmimizi arttır, bizi şeytanın ve askerlerinin vesveselerinden koru. amin
Merhaba, sorularını Soru & Cevap bölümünde sorabilirsin. Yazıların altına yazı ile ilgili yorumların girilmesi daha sağlıklı olur. Selamlar.
Hocam yazının devamı gelmedi, merakla bekliyorum, teşekkürler.
İslam'da değil kadını, hiç bir canlıya kimsenin zarar vere hakkı yoktur. Gerçek inançta, (gerçek imandan bahsediyorum) her zerreden bütüne her şeyin onun sistematiğinde yaratıldığına inanan bir insan, değil canlıyı, cansıza bakarken bile gözünden sakınır. (nazar etmeyi düşünün) Bu tamamen, şeytanın gerçek inancı baltalamak amaçlı insanı aracı ederek, yozlaştırma çabasıdır. Geriye dönük Mevlana'yı, Yunus Emre'yi Hacı Bektaş Veli'yi pek çok diğer alim ve pirleri düşününce, en ufak bir şekilde zarar verebildiklerini gördünüz mü? Zira, kainattaki her zerrede Allah'ı izleme kabiliyetine sahiplerdi. İyi kötü ayrımı olmadan tüm insanların birbirine ayna olduğunun farkındalardı. Şimdiki islam anlayışında, sahtekarların ayrımcılık yapabilmek ve gerçek inançtan yozlaştırabilmek amaçlı kadın kadar kutsal bir varlığı yok saydığını hepimiz izliyor, görüyoruz. Görüp, oruç tutmaya, namaz kılmaya devam edebiliyoruz (= Elhamdülillah Müslümanız çünkü!!! Güzel bir ironi.
***
Bir diğer husus, çocukluğumdan beri tekrar ettiğim şey şuydu. Henüz Adem çamurken Hz. Muhammed'i yarattım diyen Allah, bize peygamberimizin nasıl ilk nur olduğunu anlatıyor. Peki, nasıl oluyor da, biz peygamberimizin 40 sene boyunca peygamber olana kadar Allah tarafından terbiye edilişini bilmeden, sınav üzerine sınav geçmesi gerektiğini anlamadan, peygamberken bile 40 senesini Allah'ın çeşitli sıkıntılarla mücadele etmesine sevk ettiği bu yüce insan 4 eş aldı diye ( ki sebepleri belli, daha ileri sebeplerini Allah bilir) kul olarak dünyaya gelen insanlar biz de isteriz deme hakkını kendimizde görüyoruz? Nasıl oluyor da, değil 40 sene o çileye dayanmak, babadan zengin gelip, mal mülk içinde yüzerken, sırf nefsani istekleri yüzünden 2 3 4 eş alabiliyor bu insanlar? Kuran'da belirli şartlar konulmuş, peki biz şuan savaş halinde miyiz? Erkeklerimiz öldü de kadın sayısı mı fazla? Peki neden? Peygamberimizin dayandığı hiç bir şeyi yaşamayan kişilerin 4 eş alma hakkı yoktur, bunun için alim olmaya gerek hiç yoktur (=
****
Son olarak, tüm yarattıklarını eşit yarattığını biliyoruz ( peygamberler hariç) amma velakin, mal, mülk, cinsellik, yeme içme gibi tüm her şey kadın ve erkek arasında eşit. Bir tek, hiç bir erkek, karnında 9 ay bebek taşıma hissini tadamıyor (= Bunu hiç bir zaman tadamayacak da... Ve bir canlıyı yaratım gücü kadına verildiği için, bana göre değil erkek üstünlüğü, kadın bir tık daha öndedir diyor burada son veriyorum. =)