hayata dair
İstemek ve elde etmenin psikolojisi üzerine
0İnsan olmak bir anlamda istemek demek. Yani isteyebiliyor olmak insan olmanın önemli özelliklerinden biri. Peki ‘İstemek’ hakkında hiç düşündünüz mü?
Bu yazı, biraz kendi içimize bakmamızı sağlayacak, her gün yüzlerce kez zihnimizden geçen şeylerin bizi nasıl etkilediğini fark ettirecek kısa kısa bazı notlardan oluşuyor. Notlar kısa ama uzun süre üzerine düşünmek gerektiğine inanıyorum.
Herkes hesabı Allah’a verecekse birbirimizi yargılamak niye?
3
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum ama benim toplumsal olarak kaygı duyduğum bir şey var. Başkalarını kolayca ve acımasızca yargılamak. Kendi hatalarımızı aklamak için türlü zihinsel taklalar atarken, başkalarına gelince sonuna kadar eleştirmekte, yargılamakta, aşağılamakta ve hakaret etmekte bir sakınca görmüyoruz.
Bir yılın sonunda..
0Yıl 2015.. Ocak ayı.. Günler hafif soğuk geçiyor. Hayat, sanki bir yolcu treninin en arka vagonundaymış gibi, ağır ağır, zaman zaman sallantılı ama bir o kadar da keyifli geçiyor… Herşeyi yeterince tadarak, her gördüğünden hafızana tanıdık tatlara bırakarak ve her ne olursa olsun ilerlediğini bilerek…
Trenden bahsetmişken, geçenlerde izlediğim bir belgeselde gördüğüm ‘Afrika’nın Gururu’ isimli muhteşem tren yolculuğundan bahsetmeden geçemem. Günlerce süren ve Afrika’yı uçtan uca geçen destansı bir yolculuk. Yolculuğun en güzel noktası sanırım, dünyanın 7 harikasından biri olan Victoria şelaleleri.. Sadece burası için bile bu tura katılabilir insan.
İnsanın kendisiyle barışık yaşamasının formülü
2İnsandaki değerler sistemi, oluşturduğu inançların üstüne bina edilmiş durumda. Neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü, neyin güzel neyin çirkin olduğuna dair oluşturduğumuz her inanç, bizim hayatımızda çok önemli bir etkiye sahip. Bu da, her gün kendimizi nasıl hissetiğimizle doğrudan ilişkili. Bu yazıda, daha iyi hissetmek için zihinimizi nasıl ayarlamamız gerektiği üzerinde durmak istiyorum.
Yukarıda, inandığı şeylerin insanın hayatını nasıl etkiledğini resmetmek için bir şekil çizdim. (daha&helliip;)
İnsan neyle övünmeli ve tevazunun özü nedir?
0Övünmek biraz arada bir terim.. Böbürlenmek olarak da algılanabilir, kendini beğenme de sayılabilir ya da iftihar olarak kabul edilebilir. Şu var ki, insan özgüvenli olmak için övüneceği birşeyler arar kendinde. Bu övüneceği şey, zekası olabilir, güzelliği olabilir, mevkisi olabilir, gücü olabilir, parası olabilir vb. Bu nitelikler kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.
Peki övünmek için neleri kullanıyoruz bir bakalım: (daha&helliip;)
İnsanların paylaştığı aptallıklar
0Yaşadığımız evrende her gün binlerce olaya maruz kalıyoruz ve binlerce karar veriyoruz. Ancak bunların çoğu üzerine düşünmüyoruz bile. Çünkü bunlar zihnimizde oldukça sıradanlaşmış.
İnsanın bu yaklaşımı, bana insan rasyonel bir varlık mı sorusunu sorduruyor? Ya da ne kadar rasyoneliz? İyiyle kötüyü, güzelle çirkini, doğruyla yanlışı, yararlıyla yararsızı ayıracak bilinç düzeyine sahip miyiz? Neden bazen bile bile yanlış yapıyoruz?
Ben dahil çoğu insan bunları yapıyor, bazen yaptığının da farkına varmıyor. Bunlardan bir kaç: (daha&helliip;)
Bakış Açısı
0Bir çok kişi, ‘bu dünya sıkıntıya gelemeyecek kadar kısa, mutlu etmeyen şeyleri terk etmek gerek‘ diye düşünüyor. Bir bakıma doğru. Lakin, insanda hayranlık uyandıran hiç bir başarı ve mutluluk yoktur ki, arkasında emek, çaba, sabır olmamış olsun. Yani sıkıntısız mutluluk, sapsız armut aramak gibi bi’şey bence..
Eğer elde edeceğimiz şeyler bu dünyayı aşıp, sonsuzla kucaklaşacaksa, ben küçük zorluklara katlanmayı seçiyorum. Sanıyorum, benim ilişkiler dahil bir çok konuda sebat göstermem, hemen pes etmemem, sonuna kadar denemem bu yüzden.
Yani, bir çok kişinin temel düşüncesi, (daha&helliip;)
Mutluluk üzerine
0İnsan olmak bazen zordur.. Çoğu zaman ne istediğini tam bilemez insan ve bu da mutlu olamamasına neden olur. Hep bir arayış içinde olur ama hep de bişeyler eksik gibi hisseder.. Bir değişiklik bekler, bazen de bir mucize. Başına güzel şeyler gelsin ister hep.. Sanır ki, istediklerini elde etmektir mutluluğun yolu. Aslında ne kadar anlamsız görünse de, mutlu olmak istediklerini elde etmekten geçmez, tam tersi bazen elde edememekten geçer..
Mutlu olmanın tanımı çoğu insana göre değişkenlik gösterir. Sanırım mutlu olmak, insanın ne olduğunda kendini iyi hissedeceğine dair oluşturduğu inançla ilişkili.. Kariyere sahip olmak, önemsenmek, beğenilmek, maddi imkanlara sahip olmak gibi amaçlarla mutluluğu ilişkilendirince aslında sonu genelde çok başarılı olmuyor.
Jim Carrey’nin güzel bir sözünü okudum geçen gün: Dilerim herkes bir gün zengin ve ünlü olur ve hayalini kurduğu her şeye kavuşur; böylece aranılan esas cevabın bu olmadığını anlar.
Düşünceme göre, mutluluk ancak insanın kendi kodları, benliği, doğası, yaşamı algılayışı yönünde işler yapması sonucunda tam anlamıyla mümkün olabiliyor. Ancak şunu da söylemem gerekir ki, mutlak ve gerçek mutluluk bu dünyada olamaz. Çünkü dünyanın dinamiği bu şekilde kurgulanmamış. Yanlış ve doğruların bulunduğu, nefis ve vicdan arasında gidip gelinen bir ortamda mutlak mutluluk olamaz.. Belki bu dünyada mutlu olduğumuz küçük anlar, öteki dünyadaki gerçek mutluluğun fragmanlarından ibaret. Yine de mutluluk güzel ve çok gerekli bir duygu.. Uğruna çok şeylere katlanmaya değer..
Son Yorumlar