Önceki yazı: Doğal kötülükler neden var?

Madde 4d. İnsanlar tarafından yapılan kötülüklere neden izin veriliyor? İnsanlar neden kötülük yapabilen canlılar olarak yaratıldı? Sistem başka türlü olamaz mıydı?

Allah, insana özgür irade vererek, kötülüğün de gerçekleştirilebilmesi potansiyelini yaratmıştır. Yani, özgür iradeli bir varlık olan insan, yerde bir cüzdan bulduğunda bunu cebine koymayı da seçebilir (kötülük), sahibine/yetkili bir merciiye iade etmeyi de seçebilir (iyilik).

Eğer, ilk seçeneği seçebilmesi potansiyel olarak imkansız olsaydı, insanın özgür iradesini kullanabilmesi diye bir şey mümkün olmazdı. Zira sadece iyi olanı seçmek zorunda kalırdı ve bu durumda imtihan diye bir şey de olmazdı zaten. (İmtihan neden var sorusunu 3. yazıda ele almak üzere burada değinmiyorum)

Diğer bir bakış açısına göre, kötülük mutlak manada var olmayıp, aslında iyiliğin az olduğu durumun adıdır. Bununla ilgili şu videoya bakabilirsiniz. (Tanrı varsa kötüdür – Albert Einstein – Süre: 3 dk)

Peki kötünün hiç olmadığı bir senaryo olamaz mıydı? Bir başka deyişle Allah insanı kötülük yapamayacak şekilde yaratamaz mıydı? Bu bana göre iki şekilde olabilirdi:

Birinci seçenek insanın özgür iradeli bir varlık olmadığı senaryo. Yani iradesi Allah tarafından yönlendirilen ve kötüyü seçemeyen/seçmeyen bir varlık olurdu insan. Yani bir nevi melekler gibi olurdu. Diğer seçenek ise, kötülük diye bir opsiyon hiç olmazdı. Dolayısıyla insan kötülük yapmayı bilmezdi.

a-İnsan neden melek gibi yaratılmadı?

Allah insana iyiyi de kötüyü de seçebilme yetisini tanımış ve içinde nefis taşıyan, özgür iradeli bir varlık yaratmıştır. Yani, meleklerden farklı bir varlık yaratmayı murat etmiştir. (Bkz. ilgili yazı) ‘Allah beni de melek gibi yaratsaydı ne gerek vardı ki günah işleyen bir varlık olarak yarattı’ diye bazen sorulabiliyor.

Bu soruda genelde şu yanlışa düşülüyor: İnsanlar bunun düşünürken, hala insan olarak, yani zevk alabilen, her şeyden tadabilme özgürlüğüne sahip olan, aile kurmak çocuk yapmak isteyen, sevmek sevilmek ve diğer tüm hazları yaşama kapasitesinde olan, istediği şeyi seçebilen (kötülüğü de) biri olarak melek olmayı istiyor.

Melek olunca da bu özeliklere sahip olacağını, sadece günah işleyemeyeceğini sanıyor. Aslında, melek olunca, insan gibi özgür ve hisleri olan bir varlık olmayacaktık. Belki bunun ne demek olduğunu bilmeyecektik bile. Yani melek olsaydık, günah işleme potansiyelimiz olmayacaktı belki ama haz alacak bir mekanizmamız da olmayacaktı.

Çünkü melekler cinsiyeti olmayan, yemeyen içmeyen, cinsel ilişkiye girmeyen vs. varlıklar. Bu bakımdan insan melekten daha üstün bir yaratılıştır. Hatta bence meleklere sorsan onlar insan olmayı isterlerdi.

Ayrıca, Allahın yaratma sıfatının yanı sıra bağışlayan, merhametli, affedici gibi sıfatları da var. Bu sıfatlar, Allah’ın insan gibi arada yanlışa düşen ama tövbe eden varlıklar yaratması ile tecelli etmiş oluyor.

Bu şekilde Allah’ın ismi tecelli ederken, insan da, çektiği acı ve sıkıntılarla derecesini yükselme potansiyeline kavuşmuş olduğu gibi, Allah’ın sıfatlarını anlayabilme kapasitesine de sahip olmuş oluyor. Bu potansiyeliyle de diğer varlıkların önüne geçmiş oluyor. İnsanın bu potansiyeli iyi yönde kullanma imkanı da var kötü yönde de. İyi yönde kullanıp yükselmek yerine, kötü yönde kullanıyorsa insan, bunun sorumlusu Allah’tır diyemeyiz.

Çünkü Allah, insana hem dünyada hazlar tatmayı, hem de ebedi güzel bir hayata kavuşmayı mümkün kılmıştır.

b-Neden kötülük seçeneği var edildi, hiç böyle bir seçenek olmasa olmaz mıydı?

Bunun kısa cevabı, insanın dünyada imtihan edilmesidir.  İnsan dünyada imtihan için geçici süreyle bulunduğundan, iyi ve kötünün bulunması, insanın özgür iradesini kullanabilmesi imkanını doğuruyor.

Kısacası, insan özgür iradeli olmasaydı test edilmesi de gerekmeyecekti. İmtihan öyle bir şey ki, insanlar arası ilişkilerde, bir kişinin bir eylemi onun kendi imtihanı olurken, bu eylemin sonuçları da başka kişilerin imtihanı olabiliyor. Örneğin, bir kişi alkollü araç kullanırken bir başkasına çarpıyor ve o kişi sakatlanıyor olabilir.

Bu durumda, alkollü olarak araç kullanan kişi, iradesini Tanrının istemediği bir şekilde kullanarak ‘kötülük’ yapmış oluyor. Yani özgür iradesinin denendiği bir imtihanda hata yapmış oluyor.

Buna karşılık, sakatlanan kişi ise, iradesiyle bunu seçmemiş olmakla birlikte, a maddesinde berlirtildiği şekilde, başına gelen bu olayla sabrı ve bağlılığı sınanmış oluyor. Nitekim Kur’an’da Allah insanları canlarıyla ve mallarıyla sınayacağını söylüyor. 

Neden sorunsuz bir hayat arzumuz var?

Peki bizim içimizde neden kötülüğün olmadığı bir yaratılış modeli arzusu var o zaman diye bir düşünce belirebilir aklımızda? Bana göre bunun nedeni, gerçek ve geçerli olan hayatın ahiret hayatı olması ve beklediğimiz yaşam tarzının (kötülüğün, derdin, kederin, üzüntünün olmadığı) orada (Cennette) gerçekleşecek olmasıdır.

Yani içimizde bulunan ebedi var olma ve kötülüklerden arındırılmış bir yaşam arzusu, geçici imtihan alanı olan dünyada yok belki ama bunların cennette karşılanacağını din bize söylüyor. Demek oluyor ki, içimizdeki arzular karşılıksız değil, sadece onları aradığımız yer yanlış.

Cennette canımızın istediği her şeyin olduğuna ilişkin bkz. (41/Fussilet-31), cennette insanın içinde kin (öfke,kötülük) olmayacağına ilişkin bkz. (15/Hicr-47) Cennette boş sözler ve yalan olmayacağına ilişkin bkz. (78/Nebe-35)

Sonraki yazı: Savaşların nedeni dinler mi?

Gökhan

İlahi Adalet Dizisinin Önceki ve Sonraki Yazıları<< İlahi Adalet (4): Kötülük Sorunu (2): Doğal kötülükler neden var?İlahi Adalet (6): Kötülük Sorunu (4): Savaşların sebebi din mi? >>