Yaşadığımız evrende her gün binlerce olaya maruz kalıyoruz ve binlerce karar veriyoruz. Ancak bunların çoğu üzerine düşünmüyoruz bile. Çünkü bunlar zihnimizde oldukça sıradanlaşmış.

İnsanın bu yaklaşımı, bana insan rasyonel bir varlık mı sorusunu sorduruyor? Ya da ne kadar rasyoneliz? İyiyle kötüyü, güzelle çirkini, doğruyla yanlışı, yararlıyla yararsızı ayıracak bilinç düzeyine sahip miyiz? Neden bazen bile bile yanlış yapıyoruz?

Ben dahil çoğu insan bunları yapıyor, bazen yaptığının da farkına varmıyor. Bunlardan bir kaç:

Unutmak: Yaşanılanları, sevinçleri, üzüntüleri hemen unutuyoruz. Sanki geçmiş ve gelecek yok, sadece şimdi var. Unutup yine aynı yanlışları yapıyoruz. Bir şekilde insan zihni herşeyi unutarak daha mutlu olmaya çalışıyor sanırım.

Sonu yokmuş gibi yaşamak: Hepimiz öleceğimizi biliriz ama sanki ölmeyecekmiş gibi yaşarız.  Zaman kavramıyla ilgili bir durum aslında. İnsan bi an oturup düşünse, 1 yıl sonrasını, 10 yıl sonrasını, 40 yıl sonrasını… Ee peki sonra? diye sorsa kendine. O zaman şu anın değeri daha farklı olurdu sanırım.

Kaybedince değerini bilmek: Ne kadar kendimize telkin edersek edelim, bişeyin değerini ancak kaybedince anlıyoruz. Bu bir aptallık değil de nedir? Kazanmadan değerli, kazanınca değersiz, kaybedince yine değerli oluyor. Bu, insanın ne istediğini bilmemesi midir?

Doğruyu bilip yanlışı yapmak : Bazen doğru olmadığını bildiğimiz bir şeyi yine de yaparız. Nedenini pek bilemiyorum. Hep iyiyi yapma baskısının stresi mi, kötü şeylerin zamanla kanıksanması mı, hatanın cezbetmesi mi, hatanın ne olduğunu deneyimleme isteği mi yoksa sadece nefsine yenik düşme mi?

Aklımızı acaba yeteri kadar kullanıyor muyuz?