İlişkide kıskançlığın kodları 2- Kıskanma ve Kısıtlama
0Kıskanma ile kısıtlama aynı şey mi?
Çoğu kişi, ilişkide az da olsa kıskanılmayı ister. Ne var ki, kıskançlık çoğu zaman kısıtlama isteğini de beraberinde taşıdığı için sevilen birşey olmaz. Aslında, sadece kıskanmak zararsızdır. Hatta tatlıdır. Ancak, kontrolsüz bir kıskançlık ise, kısıtlama girişimlerini doğurur. Nerde, ne zaman, kiminle, ne yaptığını takip etme ve hoşuna gitmeyen şeyleri engelleme isteğini meydana getirir. İşte bu, kıskançlığın kısıtlama haline dönüşmesidir. O yüzden ben kıskanma ile kısıtlamayı ayırıyorum.
Bu nedenle, bir çok yerde kıskanmanın nedenleri olarak sayılan hususları ben kıskanma içinde değil, kısıtlanma içinde ele almayı tercih ediyorum. (daha&helliip;)
İlişkide kıskançlığın kodları – 1
0Bir çok ilişkide eminim ki kıskançlık az da olsa sorun teşkil etmiştir. Genelde ben olayların, düşüncelerin, isteklerin arkasındaki ‘neden‘e odaklanmayı severim. Bu ‘neden’ e ulaşmadan sorunların tam olarak çözülemeyeceğini düşünürüm. Bu yazıda, kıskançlığın arkasındaki kodları açığa çıkarmayı ve bir nebze olsun şu sorulara cevap vermeyi umuyorum:
İnsan neden kıskanır? Kıskanmak doğal bir duygu mudur? Kıskanmak sevginin göstergesi midir? Kıskanmak ile kısıtlamak arasındaki fark nedir? İnsanlar kıskançlık konusunda birbirine dürüstler mi? İnsanı kıskanç olmaya iten sebepler neler? Kıskanmak bir güven sorunu mu? Kıskançlık ile ilgili sorunlar aşılabilir mi? (daha&helliip;)
İnsanın kendisiyle barışık yaşamasının formülü
2İnsandaki değerler sistemi, oluşturduğu inançların üstüne bina edilmiş durumda. Neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü, neyin güzel neyin çirkin olduğuna dair oluşturduğumuz her inanç, bizim hayatımızda çok önemli bir etkiye sahip. Bu da, her gün kendimizi nasıl hissetiğimizle doğrudan ilişkili. Bu yazıda, daha iyi hissetmek için zihinimizi nasıl ayarlamamız gerektiği üzerinde durmak istiyorum.
Yukarıda, inandığı şeylerin insanın hayatını nasıl etkiledğini resmetmek için bir şekil çizdim. (daha&helliip;)
İlişkinin başında denge kurmak neden önemli?
0İlişkinin başlarında, bazen bir tarafın diğerine göre daha istekli olduğu ve duygularını daha yoğun yaşadığı durumlar olabiliyor. Ne var ki, çoğu zaman, safiyane niyetle oluşan bu yaklaşımın sonuçları iyi olmuyor. Demek oluyor ki, sadece iyi niyetli olmak yetmez!
Çok sevmek kötü bi’şey değilken neden kötü sonuç doğursun?
Ateş yakanlar bilir.. Ateş henüz yeni tutuşmaya başladığında küçük küçük, aralıklarla üflersiniz ki, ateş oksijen alsın ve tutuşsun. Ancak, daha yeni tutuşan bir ateşe, çok hızlı ve sürekli üflerseniz ateş alev almadan söner. İlişkilerin başı da bir nevi böyle.
İlişkinin başlarında (daha&helliip;)
İnsan neyle övünmeli ve tevazunun özü nedir?
0Övünmek biraz arada bir terim.. Böbürlenmek olarak da algılanabilir, kendini beğenme de sayılabilir ya da iftihar olarak kabul edilebilir. Şu var ki, insan özgüvenli olmak için övüneceği birşeyler arar kendinde. Bu övüneceği şey, zekası olabilir, güzelliği olabilir, mevkisi olabilir, gücü olabilir, parası olabilir vb. Bu nitelikler kendisini daha iyi hissetmesini sağlar.
Peki övünmek için neleri kullanıyoruz bir bakalım: (daha&helliip;)
Yıldızların şaşırtıcı hizmeti
0BBC’nin Wonders of Universe belgesellerini izliyordum. İçinde Stardust isimli etkileyici bir bölüm var. (daha&helliip;)
İnsanların paylaştığı aptallıklar
0Yaşadığımız evrende her gün binlerce olaya maruz kalıyoruz ve binlerce karar veriyoruz. Ancak bunların çoğu üzerine düşünmüyoruz bile. Çünkü bunlar zihnimizde oldukça sıradanlaşmış.
İnsanın bu yaklaşımı, bana insan rasyonel bir varlık mı sorusunu sorduruyor? Ya da ne kadar rasyoneliz? İyiyle kötüyü, güzelle çirkini, doğruyla yanlışı, yararlıyla yararsızı ayıracak bilinç düzeyine sahip miyiz? Neden bazen bile bile yanlış yapıyoruz?
Ben dahil çoğu insan bunları yapıyor, bazen yaptığının da farkına varmıyor. Bunlardan bir kaç: (daha&helliip;)
Son Yorumlar